Dikenlerin Dili: Gece Yarısı Öyküleri ve Tehlikeli Büyüler || Leigh Bardugo

 Kitabı incelemek için: Goodreads

***
Aşk, çiçek dilinde konuşur.
Gerçek için ise dikenlere ihtiyaç vardır.
İhanet, aşk ve intikamla dolu altı hikâye…
Tehlikeli büyülerin diyarı Grisha Evrenine hoş geldin.
***

“Bilirsin, bazı insanlar içlerinde bir parça geceyle dünyaya gelirler ve bu boşluk ne güzel yiyeceklerle ne de dünyadaki tüm gün ışığıyla doldurulamaz. O boşluktan kurtulmak mümkün olmadığı için, bazı günler içimizden rüzgar geçmiş gibi uyanırız ve buna o çocuk gibi katlanmaktan başka çaremiz yoktur.”

Dikenlerin Dili Grisha evrenine ait, mitlerden ve masallardan ilham alan 6 hikayeden oluşuyor.
Kitaptaki üç hikayeyi Grisha serisinin yenilenmiş baskılarının sonunda okumuştum zaten ama yeniden okumak çok güzel oldu. Hikayelerin hepsi gerçekten çok güzeldi.❤️ Keşke daha fazla hikaye olsaydı. Leigh Bardugo her seferinde kalbimi kırsa da okumaktan vazgeçemediğim bir yazar.🙊

“Karanın tehlikeli olduğunu biliyorlar. Ama yine de ölümlü hayatını tatmak istiyorlar. Bir şeyi yasaklamanın yarattığı sorun bu zaten. Kalbi sızlatmaktan başka bir işe yaramaz.”

Dikenlerin Dili tasarımıyla gerçekten harika bir koleksiyon kitabı. Baskısının güzelliğine söyleyecek söz bulamıyorum zaten. Cildi, şömizi, hikayeler ilerledikçe değişen illüstrasyonlar... Her şeyiyle harika😍 İçerik olarak da çok önemli aynı zamanda. Grishaların başından beri yaşadıkları zorlukları, o ‘çocukça ideale çılgınca tutunma’nın ne kadar gerekli olduğunu görmek için çok çok önemliydi.🖤

“Deniz kırbacının bu sularda cirit attığını söylüyorlar. Buz ejderhasını kendi gözlerimle görmek istiyorum. Bilgi. Büyü. Dünyayı tamamıyla farklı bir yere dönüştürme şansı. İşte, ben bunu aramak için geldim. Seni aramak için” Çırak yanına çömeldi. “Benimle gel,” dedi. “Onlara dönmek zorunda değilsin. Onlara ait olmak zorunda değilsin.”

Leigh Bardugo’ya o kadar güvenmiyorum ki artık, kısacık hikayelerde bile kalbimi ne zaman kıracak acaba diye yüreğim ağzımda okudum resmen hepsini. Kırmadı da diyemem.🥺 Özellikle kitaptaki son hikaye Su, Ateş Şarkısını Söylediğinde, yine yaralarımı gündeme getirdi.💔

“Seni hatırlıyorum,” dedi çırak yine. “Doğduğunda bir kuyruğun vardı. Her yaz buraya eğitim almaya ve deniz halkını izlemeye geldim, dönüp dönmeyeceğini merak ettim.”

Ulla’nın hikayesinin kitapta olduğunu öğrendiğimde başıma gelecekleri az çok tahmin ediyordum tabii ama yine de sarsıcı oldu. Ulla farklı bir karar vermiş olsaydı neler olabileceğini düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi.🥺💔
Grisha evrenini sevdiyseniz Dikenlerin Dili’ni de mutlaka listenize eklemelisiniz bence✨