30 Ocak 2020 Perşembe

Evelyn Hugo'nun Yedi Kocası || Taylor Jenkins Reid

Kitabı incelemek için: Goodreads
***
Sana tüm hikâyeyi anlatacağıma söz vermiştim. Hazırsan başlayalım.
Sevgilerimle,
Evelyn.


Hollywood’un en parlak ikonlarından olan Evelyn Hugo, şaşaalı ve skandallarla dolu hayatıyla ilgili gerçekleri anlatmaya nihayet hazırdı. Fakat bunun için tanınmamış bir muhabir olan Monique Grant’i seçtiğinde, buna ne iş ne aşk hayatında başarılı olabilmiş Monique’ten daha fazla kimse şaşıramazdı. Ancak Evelyn’in neden onu seçtiğine kafa yormaktansa bunu bir sıçrama tahtası olarak kullanmanın tam sırasıydı.

Evelyn, kendisini 50’li yıllarda Los Angeles’a sürükleyip 80’lerde şov dünyasından ayrılmasına yol açan sebepleri ve tabii ki bu süreçteki yedi evliliğinin ardındaki sır perdesini kaldırırken, büyük yasak aşkların ve onulmaz hırsların gerçek yüzü ortaya çıkacaktı. Efsanevi yıldızla arasında bir bağ kurulurken Monique, kendi yaşamını da yepyeni bir bakış açısıyla gözden geçirmek zorunda kalacaktı.

***
💚Bazı insanlar bu konularda şanslıdır. Ben, her zaman her zerremle isteklerimin peşinden gittim. Diğerleri ise mutluluğun içine düşerdi. Bazen keşke onlar gibi olsam derdim. Eminim onlar da zaman zaman benim gibi olmak istiyorlardı.

Bazen bir kitabın son sayfasını okuyup kapağını kapadığınızda ya da bir filmin son saniyelerini izleyip ekranı kapattığınızda öylece kalırsınız. Bakarsınız ama öyle boş öyle anlamsızdır ki bakışlarınız... Ne hissettiğinizi, ne hissetmeniz gerektiğini ya da ne hissetmek istediğinizi bilemezsiniz.
Ben şu an tam olarak böyle bir durumu yaşıyorum.
Bu. Kitap. Neydi. Böyle. ???
Kitap o kadar iyi yorumlar alıyordu ki merak etmemem, bir an önce alıp okumamam gibi bir seçenek yoktu. Ama itiraf edeyim, beni böyle ne diyeceğini bilemez hale getireceğini düşünmemiştim.
Konuyla ilgili çok detaya girmek istemiyorum. Ama kısaca bahsedeyim.



💚”Ne demek istediğimi anlıyor musun? Eğer karşına hayatını değiştirecek bir fırsat çıktıysa, o fırsatı kaçırmamak için ne yapman gerekiyorsa yapmaya hazır olmalısın. Dünya sana isteklerini vermez, sen onları alırsın. Benden öğreneceğin bir şey varsa, bu olmalı.”

Kitap, yaşadığı tüm zaman boyunca Hollywood’un en büyük, en önemli ikonlarından biri olan Evelyn Hugo, kıyafetlerinden bazılarını bir açık artırmada satacağını ve gelirini bağışlayacağını açıklaması ve röportaj için Monique Grant’i seçmesi ile başlıyor. Bu seçim başta Monique olmak üzere herkesi şaşırtıyor çünkü Monique tanınmayan, kendi halinde bir muhabir. Fakat her zaman olduğu gibi, bu seçimde de elbette Evelyn’in bir amacı bir nedeni vardı. Monique bu fırsatı kaçırmak istemiyor ve Evelyn ile görüşmeye gidiyor. Fakat bu görüşmenin ardında Evelyn’in çok farklı bir planı vardı. Amacı tüm hayatını Monique’ye anlatmak, tüm gerçekliği ile bir kitap yazmasını sağlamaktı. 11 yaşında annesini kaybettikten sonra zorlaşan hayatı ve annesinin yarım kalan hayaliyle 14 yaşındaki Evelyn Herrera’nın Evelyn Hugo’ya dönüşümünü, onu Hell’s Kitchen’dan çıkarıp Hollywood’a götürecek her hamleyi nasıl göze aldığını, evliliklerinin ardındaki gerçekleri, uğruna savaştığı şöhret için yaptığı planları, vazgeçtiklerini, 79 yaşına gelene dek hayatındaki tüm gerçekleri kendi ağzından dinliyoruz.

💚”Gerçeğin etrafına ağlar örmeyi öğrenmek için çok zaman harcadım,” dedi. “O ördüğüm ağı sökmek biraz zor. O işte epey iyiydim. Ama şimdi gerçeği nasıl anlatacağımdan emin değilim. Bu konuda pek pratiğim yok. Yaşam biçimime aykırıymış gibi geliyor. Ama başaracağım.”

Kitabın öyle gerçek bir yanı var ki, ‘gerçekten böyle biri vardı, sadece isimleri değiştirip bu kitabı yazdık, bu gerçek bir hikayeydi,’ denseydi eğer, buna tüm kalbimle inanırdım. Kitap boyunca anlatılan Evelyn’in filmleri sanki gerçekten vardı ve Evelyn’i daha iyi anlamak için kitap bittikten sonra açıp izleyebilecekmişim gibi hissetmeme engel olamadım. Ayrıca kitabı okumanın öyle rahatsız edici bir yanı vardı ki... bunu kötü anlamda söylemiyorum. Demek istediğim, sanki Monique ve Evelyn konuşurken gizlice dinliyormuşsunuz gibi hissetmenize sebep oluyor. Orada olmamalı ve bunları duymamalıymışsınız gibi. En azından benim için böyleydi. Kitabın bu denli gerçek hissettirmesi, ne kadar rahatsız etse de, harika bir şeydi bence. Gerçekten. Yazarın üslubunu, duyguları böyle hissettirmesini inanılmaz sevdim. Bundan sonra tüm kitaplarını okuyacağımı düşünüyorum.

💚”Söz,” dedim. “Öyle yapacağım.”
“Yapacağını biliyorum. Bu arada hazır nasıl resmedilmek istediğim konusuna girmişken, tam mânâsıyla anlaman gereken bir şey daha var. Öldükten sonra bir şeyleri düzeltmeyeceğim. Sana anlattıklarımı dosdoğru aktaracağından kesinlikle emin olmalıyım.”
“Elbette,” dedim. “Nedir?”
Evelyn’in keyfi biraz kaçtı. “Ben iyi bir insan değilim, Monique. Kitapta bunun net bir şekilde anlaşılmasını sağla. İyi biri olduğum iddiasında bulunmadığımı anlat. Çok insanı yaralayan bir sürü şey yaptığımı ve gerekirse bunların hepsini yine yapacağımı yaz.


Ve gelelim o konuya... Evelyn’i sevdim mi? Hayır. Nefret ettim mi? Buna da hayır. Gerçekten onunla ilgili ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum. Kendisi de okuyucudan bir sevgi beklemediğini çokça dile getirdi. O sadece tamamiyle anlaşılmak istiyordu ve ben bunu yaptığımı hissediyorum. Aldığı çoğu karara gerçekten öfkelendim ama onu Evelyn Hugo haline getiren bu kararlarıydı. Pek çok kez söylediği gibi, yine olsa yine aynı şeyleri yapardı. Sanırım istediğini elde etme yolunda bu kadar güçlü ve kararlı duruşu onu ikon haline getiren asıl nedenlerdi. Ve inkar edilemez bir büyüleyiciliği vardı.

Bahsetmeden geçmek istemediğim bir karakter var. Harry Cameron. Bu kitapta gerçekten sevilmesi gerektiğini düşündüğüm kişi. Onu tüm kalbimle sevdim diyebilirim. Her ne yaparsa yapsın Evelyn’in yanında duruşuyla, her zaman bir çözüm yolu arayışıyla ve Evelyn’e olan sevgisiyle onu çok sevdim. Harry’nin gerçek olmasını çok isterdim.

Okumaya başladığım andan bitirene kadar aklım kitaptaydı ve neler olacağını, tüm gerçekleri öğreneceğim anı inanılmaz bir merakla okudum. Son 100 sayfaya gelene dek beni bu kadar sarsacağını düşünmemiştim. Ama o kısma geçtikten sonra gerçekten sarsıldım. Kolay hazmedilecek bir kitap değildi bence. Ama bunu denemeye kesinlikle değer. Ayrıca bu kitap bence bir an önce film olmalı. Evelyn son kez beyaz perdede hayat bulmalı. Sevgili yapımcımız Harry olsaydı böyle bir potansiyeli olan hikayeyi hayatta kaçırmazdı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder