Aşkı şiir tadında mı yaşamak istersin… yoksa kalbinin derinliklerine işleyen bir acıyla mı?
On sekiz yaşındaki Layken babasının ölümünün ardından hem annesine hem de küçük kardeşine destek olur. Her ne kadar yaşadığı acının üstesinden gelmiş gibi görünse de genç kız içten içe tüm umudunu kaybetmektedir. Bu sırada varlığıyla nefesini kesen yirmi bir yaşındaki, yakışıklı komşusu Will karşısına çıkar. Will'in şair atışmalarına olan tutkusu Layken'i kendisine hayran bırakır.
İlk buluşmaları muhteşemdir. Birbirleri için özel olduklarını hissedip birçok ortak yanları olduğunu fark ederler. İkili birbirine artık sırılsıklam âşıktır. Ancak şaşırtıcı gerçekle ilişkileri çok geçmeden bambaşka bir hal alır. Bir araya gelmelerine ve aynı zamanda ayrılmalarına neden olan duyguları arasında bir denge kurmaya çalışırken, günlük etkileşimleri bile onlara acı vermeye başlayacaktır. Kalplerinde gizledikleri gerçeği ve aşkın pişmanlıkla sonlanmadan doyasıya yaşandığı bir geleceği hayal edip ifade
edebilecekleri tek yer ise şiirlerdir.
***
Şimdi kitaba gelelim...
Çarpılma benim ilk Colleen Hoover kitabımdı ve bu yüzden epey meraklıydım. E,bir de içinde şiirler,atışmalar olduğunu duyup beklentimi yüksek tutmuştum. Beklentimi karşıladı mı,büyük ölçüde evet diyebilirim. Benim için tek sorun kitabı orijinal dilinde okumamış olmak. Bazı şiirleri inanılmaz sevdim,kesinlikle. Ama orijinal dilinde okumuş olsaydım eminim çok daha keyif verici olurdu.O duygunun geçişi çok çok daha fazla olurdu gibi geliyor. Ama bu büyük bir sorun muydu,hayır. Kitap her şekilde güzeldi benim için.
Konuya gelirsek,aslında klişe bir konu diyebiliriz,örneklerini çok çok gördüğümüzü düşünüyorum. Ama yazar bunun altından kalkmayı başarabilmiş bana göre. Konu ne kadar klişeyse,olayların ilerleyişi o kadar beklenmedikti. Yazarın diğer kitaplarını da okunacaklarım arasına eklemiştim zaten ama şimdi daha da umutlu ve meraklıyım. Özellikle Umutsuz'un çok daha iyi olacağını düşünüyorum.
Bir kere kitap oldukça akıcıydı ve ben bunun gibi kısa kısa bölümlere ayrılmış kitaplar okumayı daha çok seviyorum. Bir bölümü bitirmeden bırakamıyorum mesela,sonra diğer bölümün merakıyla hemen ona başlıyorum. Derken kitap diğerlerine oranla daha çabuk bitiyor.:) Bu da öyleydi. Ki zaten,bu bölüm hali olmasaydı da olayların akışı oldukça akıcı kılıyor kitabı. Ve her bölümün başına iliştirilmiş şarkılar çok güzeldi.
Arka kapak yazısında bahsedilen o ayrılığın sebebi beni çok şaşırttı. Ne olacağını bilmiyordum ama bu hiç aklımdan geçmemişti.:) Lake'in annesinin olayı da beklenmedikti benim için. Neyse ki beni şaşırtan kitapları daha çok seviyorum.
Kitapta kusursuz karakterler yoktu. Hangi tarafı tutacağımı da bilemedim. Will ve Lake arasında gittim geldim sürekli. İkisine de hak verdiğim,kızdığım yerler oldu.Ama ikisini de sevdim. Söylemeden geçmeyeyim,Caulder ve Kel'i de çok sevdim ben.:)
Kitap bittiğindeyse ufak bir burukluk,ufak bir tebessüm bıraktı bende. Ve bu son hisler her zaman benim için çok önemlidir. Ve bu şekilde biten kitaplar kesinlikle çok değerlidir bende. Çarpılma da benim için güzel kitapların arasında yerini aldı. Ve bu yazıya en beğendiğim şiirden şöyle bir son verelim:
"... okyanusunuz sizin olsun
Gölü (Lake'i) bana bırakın. "
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder