***Bir aşk, kaç hayat eder?
Başarılı cerrah MatthewBeaulieu'nun bildiği tek hayat, çocukluğundan beri âşık olduğu kadın, yani Elle'dir. Ne var ki böyle büyük bir aşk için bile her şey tozpembe değildir. Elle ve Matt ne kadar isteseler de bir türlü evlat sahibi olamıyordur. Çünkü Elle'in hiçbir hamileliği sağlıklı bir şekilde sonlanmaz.
Ancak kaderin kötü sürprizleri bununla da sınırlı kalmayacaktır. Matt'in tüm dünyası Elle'in kaza geçirdiği haberiyle yıkılır. Bitkisel hayata giren Elle, sağlıklıyken açıkça bu şekilde hayatta tutulmak istemediğini belirtmiştir. Fakat Matt'in biricik aşkının isteğine rağmen onu hayatta tutmak için çok önemli bir nedeni vardır: Elle bir kez daha hamiledir.
Aynı bedendeki iki ayrı hayat, aynı kalpteki iki ayrı sevgi. Artık Matt yüreğini parçalayan o sorunun cevabını vermek zorundadır. Canından çok sevdiği eşi mi? Yoksa evladı mı?
Yıldız Tozu, uzun süre hafızalarınızdan silinmeyecek bir başyapıt. Okurken gözyaşlarınıza hâkim olamayacaksınız.
***
Herkese
tekrar merhabaaa :) Bir günde iki yorum bence büyük bir ilerleme benim için :))))
Okul dönemi ve o boğucu yoğunluk başlamadan önce bolca kitap okuyup yorumlarını
bekletmeden girmeye çalışıyorum ve umarım o zaman geldiğinde de çok
etkilenmeden devam edebiliriz.
Eveeet,kitaba
geçmek istiyorum hemen aslında.Ben bu kitap hakkında çok güzel yorumlar
okumuştum ve uzun bir zaman önce almıştım.Ama ancak okuyabilme fırsatım
oldu.Kitabı okumadan önce ağlayacağımı düşünmüştüm her ne kadar kitaplar beni
kolay ağlatmasa da.Biraz büyük bir beklenti olmuş bu benim için.Son
sayfalarında şöyle bir boğazım düğümlenmedi de değil hani ama ağlatamadı
maalesef.
Yorumlara
güvenerek almıştım tabii,ama öncelikle etkileyen konusu olmuştu.Yani
düşündüğümde o kadar zor bir kararla karşı karşıya kalıyor ki Matt,neyin doğru
neyin yanlış olacağını çözemedim.
Matt bir
doktor ve Elle’in durumu da göz önünde bulundurulunca fazlaca tıp terimi var
kitapta.Başlarında daha çok olsa da genel anlamda çok rahatsız edici değildi bu
bence.Ama devamında uzun bir mahkeme süreci var ki bu beni biraz daha fazla
rahatsız etti ki davanın ilk süreci biraz zor akıyor diğer kısımlara göre. Ama
ilerledikçe kesinlikle çok daha akıcı oluyor. Duyguların geçişi de kitap
ilerledikçe daha iyi bir hal aldı bana göre.
“Bir yaşam için
diğerini feda etmek etik olmayabilirdi ama ahlaka da lanet olsun.Kalbim
paramparçaydı,gerçek anlamda paramparça.Göğsümdeki katman ve ağırlık yalnızca
kırık bir kalp olabilirdi.”
Elle çok
uzun süredir günlük tutuyor ve günlüklerini her ne kadar okutmamış olsa da Matt’e
yazdığı mektuplardan oluşuyor.Ben kitapta en çok Matt’in , Elle’in günlüklerinin
okuduğu kısımları ve geçmişlerine döndüğü kısımları sevdim.Ve Elle’in son mektubu
beni en çok etkileyen kısım olmuştu.
Matt ve
Elle arasında büyük ve güzel bir aşk var fakat bundan önce büyük ve çok güzel
bir arkadaşlık var aralarında.Birbirlerini gerçekten çok iyi tanıyorlar ki Matt,“Elle
bu durumda ne düşünür,ne yapar?” sorularının cevabını bu sayede verebiliyor.
Dediğim
gibi bende çok büyük bir etki bırakmadı ama yine de böyle kitapları
seviyorsanız severek okuyabileceğinizi düşünüyorum.Düşüncelerinizi yorum olarak
bırakırsanız sevinirim.:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder