Kitabı
incelemek ve satın almak için : Goodreads || D&R || KitapYurdu
***
Geleceği stop tuşu ile durduramazsınız.
Geçmişi geri saramazsınız.
Sırrı öğrenmenin tek yolu
... play'e basmak.
Hannah Baker ölmeden önce birkaç kaset doldurmuştu. İntiharının nedeni olarak gördüğü kişilerin adları bu kasetlerde gizliydi. ClayJensen, Hannah'nın doldurduğu kasetlerle ilgili hiçbir şeye karışmak istemiyordu. Hannah ölmüştü. Sırları da onunla birlikte gömülmeliydi. Ancak Hannah'nın sesi, Clay'e kasetlerde onun da adının geçtiğini söyledi. Clay gece boyunca kasetleri dinledi. ... Öğrendiği şey, hayatını sonsuza dek değiştirecekti. ClayJensen'ın ilk aşkının son sözleri.
Geçmişi geri saramazsınız.
Sırrı öğrenmenin tek yolu
... play'e basmak.
Hannah Baker ölmeden önce birkaç kaset doldurmuştu. İntiharının nedeni olarak gördüğü kişilerin adları bu kasetlerde gizliydi. ClayJensen, Hannah'nın doldurduğu kasetlerle ilgili hiçbir şeye karışmak istemiyordu. Hannah ölmüştü. Sırları da onunla birlikte gömülmeliydi. Ancak Hannah'nın sesi, Clay'e kasetlerde onun da adının geçtiğini söyledi. Clay gece boyunca kasetleri dinledi. ... Öğrendiği şey, hayatını sonsuza dek değiştirecekti. ClayJensen'ın ilk aşkının son sözleri.
***
Herkese
merhabaaaa :) Bugün gerçekten çok etkilendiğim bir kitabın yorumu için
buradayım.Belki instagram hesabımda yaptığım ağustos etkinliğini
biliyorsunuzdur.Etkinlik sayesinde bu kitaba orada tekrar yer verecektim ve
sıra bu kitaba gelmişken blogda da bir yorumu olmasını istedim.
Okuduğum zaman beni oldukça sarsmıştı Ölmek İçin On Üç Sebep.Henüz
okumamış olanlar için şunu söylemek istiyorum ki; okuduğunuzda
sarsılacaksınız,kesinlikle.Ama mutlaka okuyun,mutlaka.
Kitabın konusuna genel anlamda bakarsak,kitap Hannah’nın
intiharından sonra ortaya çıkan,Hannah’nın bunda sorumlu tuttuğu on üç kişiye
hazırladığı yedi kasetten oluşuyor.Clay ise Hannah’ya aşık olan karakterimiz ve
biz kitabı Clay’in gözünden okuyoruz.Aslında olayları sadece Clay’den
öğrenmiyoruz bununla eş zamanlı olarak Hannah’ın kasetlerini Clay dinlerken biz
de dinliyoruz ve bir olayı hem Hannah açısından hem de Clay açısından
görebiliyoruz ve bence bu şekilde görmek çok çok daha etkili olmuş.
“Sanırım
olay bu.Kimse diğer insanların hayatını ne kadar etkilediğini bilmiyor.Çoğu
zaman hiçbir fikrimiz yok.Ama yine de şartları zorluyoruz.” diyordu Hannah kitabın bir yerinde.Evet,Hannah’nın ne
düşüneceğini,ne hissedeceğini düşünmeden hareket eden ve nefret etmekte haklı
olduğumuz çokça karakter var. Ve gerçekten Hannah’nın hayatında bir yıkım
yaratıyorlar ki Hannah bunu kartopu etkisi olarak tanımlıyor
kitapta,üst üste gelen ve birbirine bağlı bu olaylar Hannah’nın intiharı
seçmesine neden oluyor.Onlar için o kadar basit görünen olaylar, kasetlerde intihar
kelimesini bile dillendiremeyen Hannah’yı intihara sürüklüyor.Öyle bir hale
geliyor ki intiharını,cenazesinin nasıl olacağını düşünüyor.
Bu kitap aynı zamanda olaylara bakışımızı da değiştirebilecek
bir kitap. Okuduğunuzda neden böyle dediğimi tam olarak anlayacağınızı
düşünüyorum.Evet,Hannah çok kötü şeylerle karşı karşıya kalıyor ama bunları
başlatan o kadar küçük şeyler ki...O kadar basit görülen şeyler
ki...Umursamadığımız şeylerin nelere yol açabileceğini düşünmek bile
ürpertici.Keşke böyle okusak ve bir parça dahi olsa dikkat etsek
yaptıklarımıza.
“Hayatımın
geri kalanında neler olduğunu bilmiyorsunuz.Evde.Hatta okulda bile.Kendi
hayatlarınız dışında kimseninkinde neler olup bittiğini bilmiyorsunuz. Ve
birinin hayatının bir kısmıyla uğraştığınızda,sadece o kısımla uğraşmış
olmuyorsunuz.Ne yazık ki o kadar katı ve seçici olamazsınız.Birinin hayatının
bir bölümüyle uğraştığınızda,aslında bütün hayatlarıyla oynuyorsunuz.
Her
şey,her şeyi etkiliyor.”
Clay’,in o listede olmasını gerçekten hiç
istememiştim.Sıranın ona gelmesini beklerken onun kadar gerildim ve
çaresizliğini onun kadar hissettim ki Clay’in kasedi benim için
bambaşkaydı.Keşke Clay korkularını yenebilseydi,keşke söylemek istediklerini
söyleyebilseydi.Sonuç değişir miydi bilmiyorum fakat bir şeyler kesinlikle
değişirdi.
Yazar Jay Asher’ın bu kitabı yazmaya karar verişi bir müzede
oluyor.Rehberin kulaklıktan gelen mekanik sesten- orada olmadığı halde yazarın
baktığı nesneyi anlatan kadının sesinden- ürperiyor ve bölye bir fikir,enfes
bir kitap doğuyor.Kitabın bu doğuş anı da beni çok etkiledi.Yazarın bu
yaratıcılığına hayran kaldım doğrusu.Şuan düşündüğümde bu kaset fikri olmasaydı
bu etkiyi veremeyeceğini düşünüyorum.Bu ürperticiliği daha iyi hissedeceğimiz
bir yol yok gibi geliyor.
Ben kitabı okurken gerçekten zorlandım.Tüm bunlara şahit
oluyor olmak gerçekten korkunç derecede zorladı beni.Sanki her şey gerçekti ve
bunlar kasetlerin sahipleri dışında kimsenin öğrenmemesi gereken şeylerdi benim
için.Gerçekten huzursuz hissettirdi ama bunların kesinlikle kötü bir şey
olduğunu düşünmeyin.Gerçekten çok etkileyiciydi ve ben beni böylesine sarsan
kitapları inanılmaz seviyorum.
Eğer okuduysanız düşüncelerinizi inanılmaz merak ediyorum ve
yorumlarınızı bırakırsanız çok çok mutlu olurum.Okumamışsanız en kısa zamanda
okuyun diyorum.:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder