Kitabı incelemek ve satın almak için : D&R || KitapYurdu || Goodreads
Herkese
merhaba :) Uzun
zamandır (gerçekten çok uzun bir zaman :D ) aktifleşmeyi bekleyen bloguma
nihayet ilk yorumumu giriyorum.Umarım devamı da gelir :) Düşüncelerinizi
benimle paylaşırsanız çok sevinirim.
Gelelim kitabımıza...
Kitap
ana karakterimiz Samantha Kingston’un nasıl öldüğünü anlatmasıyla
başlıyor.Genel anlamda konudan bahsedecek olursam; Sam ve arkadaşları,bir
gece-Sam’in arkadaşlarından birinin arabasıyla-partiden dönerken bir kaza
geçiriyorlar ve Sam bu şekilde ölüyor.Derken bir şey oluyor,zaman bir döngü
içine giriyor ve Sam yine kazanın gerçekleştiği güne uyanıyor.Döngü
tekrarlandıkça bir şeylerin farkına varmaya başlıyor.Ve yaptığı hataları
düzeltmeye karar veriyor.
Konu
genel anlamda böyle.Açıkçası ben konuya girmeyi çok sevmiyorum zaten kitapların
konularına hepimiz bir şekilde ulaşabiliyoruz.Ben daha çok kitabın bana ne
hissettirdiklerini anlatma taraftarıyım.
Sam
ve arkadaşları okulun popüler grubu.Son zamanlarda kitaplarda sürekli ezilen
karakterlerin hikayelerini görmeye başladığımız için kitabın bu klişeye uymayıp
diğerlerini anlatması benim için kesinlikle artı bir durum.Bence hepimiz artık
güçsüz karakterler görmekten sıkıldık,değil mi ?
Izzy
yine “s” harflerini peltek peltek söylüyor.
“Izzy?”
“Evet?”
“Diğer...Diğer
çocuklar seninle alay ediyor mu? Konuşmanla?”
Tabakalarca
giysinin altında katılaştığını hissediyorum.
“Bazen.”
“O zaman
neden bir şey yapmıyorsun?” diyorum.”Biliyorsun,farklı konuşabilirsin.”
“Ama
bu benim sesim.” Bunu alçak sesle ama
ısrarlı bir tavırla söylüyor. “Farklı konuşsam benim konuştuğumu nasıl
anlarsın?”
Sam’in
kardeşi Izzy ile yaptığı bu konuşma beni en çok etkileyen bölümlerden biriydi
sadece.Çünkü Sam de farkındalıkları başladığı andan itibaren kendi sesini arıyor.Verdiği kararların
popülerliğinden daha önemli şeyleri etkilediğini,insanları kırdığını hatta
bazıları için daha büyük yıkımlara sebep olduğunu görüyor. ‘Popüler Sam bunu
yapmaz.’ dediği şeyleri yapmaya başlıyor.Davranmak istediği gibi
davranıyor.Böylece gerçek Sam başlıyor.
“Gerçekten baktığınızda o kadar çok şeyin
güzel olduğunu görüyorsunuz ki.”
Bahsetmeden
geçemeyeceğim bir karakter var: Kent
McFuller .Bu hikayenin en iyi insanı.Sam’i çocukluğundan beri tanıyor ve
her şeye rağmen o zamandan beri Sam’i seviyor.Ben Sam’in değişiminde en önemli
adımın Kent olduğunu düşünüyorum.
Sam ve
arkadaşları berbat şeyler yapmış olsa da ben onların arkadaşlıklarını,aralarındaki
o bağı,ve kesinlikle Sam’in değişimini,gerçek Sam’i buluşunu okumayı çok
sevdim.Okumanızı,bu değişime şahit olmanızı kesinlikle öneriyorum.
Yorumlarınızı
paylaşırsanız da çok sevinirim :D Şimdiden keyifli okumalar dilerim.Mutlu,kitap
dolu bir hafta olsun :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder