6 Temmuz 2015 Pazartesi

BEN ÖLMEDEN ÖNCE || LAUREN OLIVER



Kitabı incelemek ve satın almak için : D&R || KitapYurdu || Goodreads
Herkese merhaba :) Uzun zamandır (gerçekten çok uzun bir zaman :D ) aktifleşmeyi bekleyen bloguma nihayet ilk yorumumu giriyorum.Umarım devamı da gelir :) Düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim.

Gelelim kitabımıza...
   Kitap ana karakterimiz Samantha Kingston’un nasıl öldüğünü anlatmasıyla başlıyor.Genel anlamda konudan bahsedecek olursam; Sam ve arkadaşları,bir gece-Sam’in arkadaşlarından birinin arabasıyla-partiden dönerken bir kaza geçiriyorlar ve Sam bu şekilde ölüyor.Derken bir şey oluyor,zaman bir döngü içine giriyor ve Sam yine kazanın gerçekleştiği güne uyanıyor.Döngü tekrarlandıkça bir şeylerin farkına varmaya başlıyor.Ve yaptığı hataları düzeltmeye karar veriyor.

   Konu genel anlamda böyle.Açıkçası ben konuya girmeyi çok sevmiyorum zaten kitapların konularına hepimiz bir şekilde ulaşabiliyoruz.Ben daha çok kitabın bana ne hissettirdiklerini anlatma taraftarıyım.

   Sam ve arkadaşları okulun popüler grubu.Son zamanlarda kitaplarda sürekli ezilen karakterlerin hikayelerini görmeye başladığımız için kitabın bu klişeye uymayıp diğerlerini anlatması benim için kesinlikle artı bir durum.Bence hepimiz artık güçsüz karakterler görmekten sıkıldık,değil mi ?

Izzy yine “s” harflerini peltek peltek söylüyor.
“Izzy?”
“Evet?”
“Diğer...Diğer çocuklar seninle alay ediyor mu? Konuşmanla?”
Tabakalarca giysinin altında katılaştığını hissediyorum.
“Bazen.”
“O zaman neden bir şey yapmıyorsun?” diyorum.”Biliyorsun,farklı konuşabilirsin.”
“Ama bu benim sesim.” Bunu alçak sesle ama ısrarlı bir tavırla söylüyor. “Farklı konuşsam benim konuştuğumu nasıl anlarsın?”

     Sam’in kardeşi Izzy ile yaptığı bu konuşma beni en çok etkileyen bölümlerden biriydi sadece.Çünkü Sam de farkındalıkları başladığı andan itibaren kendi sesini arıyor.Verdiği kararların popülerliğinden daha önemli şeyleri etkilediğini,insanları kırdığını hatta bazıları için daha büyük yıkımlara sebep olduğunu görüyor. ‘Popüler Sam bunu yapmaz.’ dediği şeyleri yapmaya başlıyor.Davranmak istediği gibi davranıyor.Böylece gerçek Sam başlıyor.

   “Gerçekten baktığınızda o kadar çok şeyin güzel olduğunu görüyorsunuz ki.”

Bahsetmeden geçemeyeceğim bir karakter var: Kent McFuller .Bu hikayenin en iyi insanı.Sam’i çocukluğundan beri tanıyor ve her şeye rağmen o zamandan beri Sam’i seviyor.Ben Sam’in değişiminde en önemli adımın Kent olduğunu düşünüyorum.

    Sam ve arkadaşları berbat şeyler yapmış olsa da ben onların arkadaşlıklarını,aralarındaki o bağı,ve kesinlikle Sam’in değişimini,gerçek Sam’i buluşunu okumayı çok sevdim.Okumanızı,bu değişime şahit olmanızı kesinlikle öneriyorum.

   Yorumlarınızı paylaşırsanız da çok sevinirim :D Şimdiden keyifli okumalar dilerim.Mutlu,kitap dolu bir hafta olsun :) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder