27 Nisan 2020 Pazartesi

Bana Üç Şey Söyle || Julie Buxbaum

Kitabı incelemek için: Goodreads
***
Ya ruh eşiniz aslında hiç tanışmadığınız biriyse?

Jessie’ye dair her şey yanlıştı. En azından, Los Angeles’ın en pahalı okullarından birindeki ilk haftasında öyle hissediyordu. Annesi öleli neredeyse iki sene olmuştu ve babası internetten tanıştığı bir kadınla evlenmeye karar verdiği için Jessie tüm hayatını ardında bırakarak ülkenin diğer ucuna taşınmak ve yepyeni bir aileye uyum sağlamak zorundaydı.

Tam da eski hayatına nasıl dönebileceğini düşünürken, kendisine Biri Hiçbiri (kısaca BH) diyen ve ona yeni okulunda yol göstermeyi teklif eden bir yabancıdan bir e-posta aldı. BH ile arasındaki çekim o kadar güçlüydü ki tüm bunların acımasız bir şaka olması ihtimali bile duygularına söz geçirmesini sağlayamadı.

Kaderin cilvesi ve biraz da umutsuzluğun katkısıyla Jessie’yi bekleyen büyük bir karar vardı: Gerçek aşkını parmaklarının ucunda mı, yoksa her gün gördüğü gizemli yakışıklıda mı bulacaktı?

***


Yoruma geçmeden önce size üç şey söylemek istiyorum:
Bir: Bu kitabın güzel olacağını düşünüyordum ama bu kadar güzel olacağını ve her anına bayılacağımı aklımın ucundan bile geçirmemiştim.
İki: Kitabın başından beri BH’nin o olmasını istedim ve şimdi mutluluktan ölebilirim!
Üç: Bu kitap neden bu kadar kısa?

Tatlı bir hikayesi olduğunu düşündüğüm için çıktığı gibi aldığım fakat bir türlü okumaya başlayamadığım bir kitaptı Bana Üç Şey Söyle. Belki de kitap kendi zamanını seçti çünkü farkında olmasam da böyle bir kitabı okumaya çok fazla ihtiyacım varmış. Şu an erimiş bir pamuk şeker gibiyim; pespembe ve çok mutlu.💖


Kitabımız, Jessie’nin annesini kaybetmesinin üzerinden yaklaşık 2 yıl geçmişken, babasının internetten tanıştığı bir kadınla evlenmeye karar vermesi ve California’ya taşınmaları ile başlıyor. Jessie, yeni okuluna başladığında Biri Hiçbiri (BH) takma ismine sahip birinden bir e-posta alıyor ve BH ile maceraları bu şekilde başlıyor. Zamanla e-postalar mesajlara, üç şey söyle oyunlarına dönüşüyor. Bu mesajlaşmalar devam ederken bir de okul hayatı olağan akışında devam ediyor elbette. Yeni okul, yeni kız kurgusunun getireceği tüm zorluklar, bir anda ilgi odağı olma hali ve elbette ilginin başka birisine kaymasını hazmedemeyen karakterlerin zorbalıkları... Jessie’nin tüm bu zorluklarla savaşabilecek kadar güçlü olmasını çok ama çok sevdim. Yaşadığı zor anlarda BH ile ve aslında BH’nin gerçekteki kimliğiyle kurduğu bağı çok, çok sevdim. Mesajlaşmalarını yüzümdeki sırıtma ile okuduğumu söylememe gerek var mı? Ve ayrıca, tüm bu tatlılığın yanında annesi ile ilgili düşünceleri nasıl canımı acıttı anlatamam. Yazar Jessie’nin duygularını öyle güzel geçirdi ki elimden gelen tek şey hayran kalmaktı. Ayrıca yazarın kitap sonundaki notu bu duyguyu nasıl bu kadar gerçek hissettirebildiğini kanıtlamış oldu ve hem Jessie’yi hem de onu sarıp sarmalamak istedim.
Kitabın en başından itibaren BH’nin kim olacağını tahmin etmiştim ama bu kitabın güzelliğini asla gölgelemedi benim için. Aksine BH o olduğu için, çok ama çok mutluyum. BH’nin mesajlarını ne kadar sevdiysem gerçek hayattaki halini de o kadar sevdim çünkü. Jessie’yi de BH’yi de çok sevdim. TÜM KALBİMLE!


💬BH: bazen ne düşünüyorum biliyor musun?
Ben: Ne?
Sürekli gözlerinin önüne düşen saçlar var, tam olarak bir tutam sayılmayan az sayıda hani? Onları tutup kulağının arkasına atmak istiyorum. bunu yapabilmek istiyorum. bunu yapabilecek kadar kendimi rahat hissettiğimde yanına geleceğim.
💬“Merhaba,” dedi ve uzanıp saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.
“Merhaba,” dedim.


İtiraf zamanı... Kitabı seveceğimi düşünüyordum ama bu kadar seveceğimi kestirememiştim. Gece okumaya başladım ve ‘bir bölüm daha, sonra bırakıyorum’ diye kendimi kandırmaya çalışırken yarısından çoğunu okudum ve gerçekten elimden zor bıraktım. Ertesi gün okumaya dönene kadar aklımdaki tüm düşünce bir an önce kitaba devam etmekti. Tartışmasız bir şekilde bu yılın favorilerinden biri oldu. Fakat bence çok kısaydı. Bir bu kadar daha yazmış olsa kesinlikle kabul ederdim, mutlulukla hem de. Tamam. Daha da fazlası olsa onu da kabul ederdim.🙊 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder