22 Haziran 2019 Cumartesi

Asla Asla || Colleen Hoover&Tarryn Fisher

Kitabı incelemke için: Goodreads
***
Çok sevilen iki yazardan büyüleyici bir masal...

Charlize Wynwood ve Silas Nash bebekliklerinden beri birbirlerinin en yakın arkadaşıydılar. Ve on dört yaşında birbirlerine âşık olduklarını anlamışlardı.

Ancak o sabahtan sonra... iki yabancı olacaklardı.

İlk öpüşmeleri, ilk kavgaları, aşklarını fark ettikleri ilk an… Bütün anıları kaybolmuştu sanki.

“İlk öpüşmemiz gerçekten ne zamandı umrumda bile değil.”

“İşte bu hatırlamak istediğim şey.”

Charlize ve Silas, onları bu hale getiren nedeni bulup gerçekleri açığa çıkarmak için birlikte uğraşmak zorundaydılar. Eskiden nasıl olduklarını hatırladıkça, tekrar bir araya gelme fikrini daha da fazla sorgulamaya başlayacaklardı.

***

Asla Asla, çevrileceğini öğrendiğim ilk günden itibaren büyük bir beklentiye girdiğim bir kitaptı. Çünkü söz konusu aşırı sevdiğim yazarlar, Tarryn Fisher ve Colleen Hoover. Fakat gördüğüm bazı yorumlar beni hayal kırıklığına uğratmıştı ve ben de kitabı okumayı ertelemiştim. Ama geçenlerde bir şekilde karşıma çıktı ve daha fazla ertelemek istemedim, nasıl olduğunu okuyarak görmek istedim ve okumaya başladım. Öncelikle şunu söyleyebilirim, kitap seriye ufak bir giriş yapıyor, oldukça kısa ve bir çırpıda okunuyor.

💙“Birine böylesine âşık olma hissini hatırlamak istiyorum. Sadece birine de değil. Charlie’ye böylesine aşık olma hissini hatırlamak istiyorum.”


💙”Kalbim ağzımda atıyormuşçasına üç kez yutkundum.
Acaba üzerimde her zaman böyle bir etki yaratıyor muydu diye merak ediyordum.
Gömleğini aşağı çekip dövmesini açığa çıkardım. Mide­me bir sancı saplandı çünkü bu dövmeyi yaptırdığımız ânı hatırlamıyor olmaktan nefret ediyordum. Böyle ömürlük bir karar alırken yaptığımız tartışmaları hatırlamak istiyor­dum. Fikri ilk kimin ortaya attığını hatırlamak istiyordum. İğne tenine ilk değdiğinde nasıl göründüğünü hatırlamak istiyordum. Ve bittiğinde kendimizi nasıl hissettiğimizi hatırlamak istiyordum.”


Kısaca bahsetmek gerekirse, kitabımız Silas ve Charlie’nin okulda oldukları bir anda hafızalarını kaybetmeleri ile başlıyor. Hiçbir anılarını, birbirlerini, ailelerini veya arkadaşlarını hatırlamıyorlar. Aynı durumla karşı karşıya olduklarını öğrendiklerinde ise hiçkimseye söylememeye karar veriyorlar ve neler olduğunu birlikte çözmeye çalışıyorlar. 

CoHo ve Tarryn deyince insanın beklentisi uzaya falan çıkıyor ve ne yazık ki o kadar büyüleyici bir kitap olmadı benim için. Kitabın geneline Tarryn’in anlatımı hakim olsa da aslında kitapta her iki yazarında izlerini görmek mümkündü bence. Colleen Hoover’ın o duygusal yönünü, incelikli karakterlerini ben Silas’ta gördüğümü düşünüyorum. Tarryn’in o soğuk karakterlerini ise Charlie temsil ediyordu. Ve bir Tarryn klasiği olarak karakterlerimiz içinden çıkılamayacak kadar karmaşık ve can sıkıcı bir durumdaydılar. Öyle ki okurken sanki ben de olaya dahilmişim gibi tahammül edemedim bu duruma, neler olup bittiğini bir an önce öğrenmek istedim. 


Kitabın sonuysa tamamiyle bir sürpriz oldu benim için. Ne bekliyordum bilmiyorum ama kesinlikle böyle bir şey beklemiyordum. Sırf o kısım için 1⭐️ daha ekledim puanıma hatta. Ve şuan gerçekten devamını okumak için can atıyorum. Umarım devamında daha çok severim bu kitabı çünkü o son birkaç sayfa benim tüm ilgimi kitaba yoğunlaştırdı, hikayeyi çok farklı bir yere soktu. Lütfen çok güzel olsun devamı.🙏🏻

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder