26 Mart 2019 Salı

Darmadağınık || Emma Chase


Kitabı incelemek ve satın almak için: Goodreads || D&R || Kitapyurdu


***
İnsanlar ikiye ayrılır: Yaşananlara temkinli yaklaşanlar ve gözünü daldan budaktan sakınmayanlar… Ben hep sakin kalmaktan yana olmuşumdur. Tedbirli, planlar yapan biriyim. Ne var ki, Drew Evans'la tanıştığımda her şey değişti. Drew çok inatçıydı. Kendisine ve tabii bana çok güveniyordu.

Ama bütün aşk hikâyeleri sonsuza dek mutlu devam etmez. Drew ile atlarımızı batan güneşe doğru süreceğimizi mi düşünmüştünüz? O zaman aramıza hoş geldiniz! Şimdi hayatımın en önemli seçimini yapmak zorundayım. Drew ise kendi seçimini çoktan yaptı. Hatta bu kararı ikimiz adına da vermeye çalıştı. Ama bildiğiniz gibi, ben öyle biri değilim. O yüzden tek başıma Greenville, Ohio'ya döndüm. Gerçi aslına bakarsanız tam olarak yalnız sayılmam… 
Şunu öğrendim ki eski alışkanlıklar kolay kolay yok olmuyor. Ve bazen yolunuza devam edebilmek için, başladığınız yere dönmek zorunda kalıyorsunuz. 


***


Uzun zamandır bir okuyamama durumum vardı ve bundan kurtulmak için bu kitaba dört elle sarılmıştım. Ve ne kadar doğru bir seçim yaptığımı anlatmama gerek bile yok.💗
Şimdi hiç kitabın konusuna falan girmeyeceğim çünkü hala ilk kitabı okumamış olanların merakını köreltmeyi asla istemem. Ama onlara şunu söylemeliyim; artık daha fazla beklemeyin. İnanın Drew ile tanıştığınızda pişman olmayacaksınız.

🦋“Lisedeyken en sevdiğim ders biyolojiydi. Bambaşka bir varlığa dönüşen türlerden çok etkilenirdim. Tetariler mesela. Ya da kelebekler. Hayata bambaşka bir varlık olarak başladıkları halde, sonunda yepyeni bir biçime kavuşurlar.
Artık onları tanımak mümkün değildir.
Herkes kelebeklere bakıp “Ne güzeller,” diye düşünür. Ama bu şekle kavuşmak için neler yaşamak zorunda kaldıklarına kimse kafa yormaz. Tırtıl kozasını örerken, neler olup bittiğinin farkında değildir. Değiştiğinin ayrımına varmaz.
Öldüğünü zanneder. Dünyanın sonunun geldiğini sanır.
Bu dönüşüm acı bericidir. Korkutucu ve bilinmez bir yolculuktur. Ve tırtıl ancak sona geldiğinde, bütün bunlara değdiğini fark eder.
Çünkü artık uçabiliyordur.
Şu an hissettiklerim de aynen böyle. Artık kendimi aştım. Çok daha güçlüyüm.


🦋“Bir aracın saatte yüz kilometre hızla arazide gittiğini ve bir ağacın yola devrildiğini, arabanın da ona çarptığını hayal edin. Güm- anında durursunuz. Peki ya sürücü koltuğundaki kişi, emniyet kemeri takmıyorsa? O, hala yüz kilometre hızla gidiyor olur.
Aşk da böyle bir şey işte.
Bir anda durması imkansız. Ne kadar incinmiş, ne kadar haksızlığa uğramış, ne kadar kızgın olursanız olun aşk yok olmaz.
Sizi ön camdan fırlatıp atar.”

Şimdi ben ilk kitaba bayılmıştım, bunda Drew’un anlatımından olmasının etkisi inanılmaz büyüktü ve ne yalan söyleyeyim, bu kitabın Kate’in bakışından olduğunu öğrendiğimde biraz hayal kırıklığına uğramış ve hatta Karmakarışık kadar sevemeyeceğimi düşünmüştüm. Ama yanıldım ve bunun için çok mutluyum. Kitabın akıcılık açısından hiçbir farkı yoktu. O kadar okuyamamamın üstüne inanılmaz iyi geldi ve aktı gitti. Elimden bırakmayı bir an olsun istemedim. 


🦋İşaretlere inanır mısınız? Şahsen, ben inanmam.
Ama büyükannem inanırdı. O inanılmaz bir kadındı. Güneydeki Yerli Amerikan kabilelerine ilişkin kapsamlı araştırmalar yapan, saygın bir arkeolog. Büyükanneme resmen tapardım. Bir seferinde bana her tarafımızın işaretlerle dolu olduğunu söylemişti. Bizi doğru yöne, kaderimize yönlendirirlermiş. Alın yazımıza doğru. Tüm yapmamız gereken, gözlerimizi ve gönlümüzü açmakmış; böylece yolumuzu bulurmuşuz.


🦋Daha kırk sekiz saat önce, neler yapabileceğimin, damarlarımda kan yerine çelik dolaştığının farkında değildim. Şimdi ise, biliyorum. Sanırım bu hikayeden çıkarılacak ders de bu. Kendinizi toplayabileceğinizi bilmeniz için, önce düşmeniz, avuçlarınızı ve dizlerinizi yaralamanız gerekiyor.


🦋Sanırım hayat böyle bir şey. Her şeyin kontrolünüz altında olduğunu sanıyorsunuz. Önünüzde tertemiz bir yol uzanıyor. Ve bir gün o yolda ilerlerken-bam!- bir şey sizi çiğneyip üzerinizden geçiyor.
Yaklaştığının farkına bile varmadığınız bir şey üstelik.
İnsanlar da böyledir işte. Tahmin etmesi güç.
Birisini ne kadar iyi tanıdığınızı sanırsanız sanın, duygularından ve tepkilerinden ne kadar emin olursanız olun, sizi yine de şaşırtabilirler.
Nasıl bir yıkıma sürüklendiğinizi anlamazsınız bile.


Ve şuna da değinmeliyim, Drew yaptığı şeyle beni çileden çıkardı. Gerçekten ben bu tarz yanlış anlaşılmaları okumayı hiç ama hiç sevmiyorum. Ama Drew işte... Ne kadar sevmesem de, ne kadar kızsam da büsbütün vazgeçmek mümkün değildi. Ayrıca aklının başına geldiğini görmek çok güzeldi.😍 Seriye devam etmek için sabırsızlanıyorum. Ama bir anda da hepsini bitirmek istemediğim için zor tutuyorum kendimi. Bakalım ne kadar dayanabileceğim?🙈

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder