Kitabı incelemek için: Goodreads
***
Kırmızı Başlıklı Kız, Koca Kötü Kurt’a âşık olursa…
Ignazio Vitale iyi bir adam değildi.
Onu ilk gördüğümde tehlikeyi sezmiştim. Karanlık ve öldürücü… Büyüleyici ve ürkütücü... İstediğim her şey ve ihtiyacım olan son şey... Saplantı.
Beni ağına düşürmesi, yatağa atması ve hayatına dahil etmesi çok uzun sürmedi. Onun sırları vardı, hayal bile edemeyeceğim sırlar… Gözlerindeki karanlık, ürkütücü ve heyecan vericiydi. O, yakışıklı prens
maskesi ardına gizlenmiş bir canavardı ve maskesini çıkardığında her şey değişmişti.
Ondan nefret etmek istiyordum. Bazen ediyordum da... Ama bu onu sevmeme engel olmuyordu.
***
İkinci Okuma:👇🏻
🖤”Biliyorum,” dedi alçak sesle. “Öyle olmayacağını söylemiştin... İnanarak söylediğini söylemiştin...Yine de nefret ettiğini biliyorum.”
“Ama aynı zamanda seni seviyorum da. Hala nasıl sevebildiğimi bilmiyorum. Senden nefret ediyorum ama yine de seni seviyorum. Sanki... Bu iki duyguyu aynı anda nasıl hissedebilirim?”
“Kolay,” dedi Naz. “Aşkın zıttı nefret değildir, Karissa. Umarsızlıktır. Sen tutkulu birisin. Aşk ve nefret... Birbirlerinden çok uzak değiller. İkisi de tutku ister, teninin altına işleyerek seni tüketecek birini ister. Ve sen bunu tattın, aşkım. Başka şansın yoktu.”
🖤🖤🖤
Sanırım kaç kez okursam okuyayım aynı şeyleri düşünüp, aynı tepkileri vereceğim.
Naz’a aşık oldum, Vitale’den nefret ettim!
Daha önce yorumladığım için şimdi uzun uzun anlatmayacağım kitabı. Beni yine aynı derecede etkiledi demem yeterli olacaktır bence.
İkinci kez okumama rağmen ilk kez okuyormuşum gibi heyecanla okudum yine. Tek fark bu kez her şeyin farkındaydım. Naz’ın Karissa’ya yaptığı tüm uyarıların ne kadar yerinde olduğunun farkındaydım. Kitap boyunca nasıl bir adam olduğunun ipuçlarını öyle çok veriyor ki, tehlikenin farkında olmamak imkansız. Fakat ben yine Karissa gibi görmezden geldim.🤦🏻♀️ Naz’ın büyüsüne kapılmak o kadar kolay, o kadar doğal ki, karşı koyamadım. YİNE!
Fakat Ignazio Vitale olarak karşımıza çıktığı andan itibaren her şeyden nefret ettim. Naz’ı sadece Naz olarak görememekten nefret ettim!
Ama her şeye rağmen bu kitabı çok seviyorum.
Kurgusu, anlatımı, akıcılığı, kısacası her şeyi harika. Ne kadar doğru bir seçim yaptığımı söylemeliyim. Okuyamama ve okuduğumdan keyif almama halime ilaç gibi geldi gerçekten.
İlk Okuma:👇🏻
“Belki de masal yanlıştır.
Belki de Külkedisi sonsuza dek mutlu yaşamamıştır. Belki de gece yarısı olduğunda oradan kaçmak istemiştir.
Belki de prensi buna izin vermemişti.
Benimki vermedi.”
Asla ne söyleyeceğimi, ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Bu kitap beni altüst etti.
Ignazio Vitale beni mahvetti.
Önce kalbimi çaldı, sonra onu paramparça etti.
”Soluduğu havadan daha çok bana ihtiyacı varmış gibi bakıyordu.
O, bana böyle bakarken nefes alamıyordum.
Göğsüm yanıyor, midem bulanıyor, görüşüm bulanıklaşıyor ve dizlerim titriyordu; iki yarım da ciğerleri sökülürcesine çığlık çığlığa bağırıyordu. Onu seviyordum. Ondan nefret ediyordum. O, iyi olan her şeydi. O, kötü olan her şeydi. Hayatıma anlam katıyordu. Bir gün hayatımı elimden alacaktı.”
Bu kitabı okumaktan gerçekten korkuyordum. Nasıl oldu bilmiyorum, ani bir kararla başladım, neredeyse nefes almadan bitirdim.
Şimdi karmakarışığım.
Ignazio Vitale çok katmanlı bir karakterdi. Ignazio olduğu, Vitale olduğu ve Naz olduğu haller birbirinden o kadar farklıydı ki...
Naz’a aşık oldum, Vitale’den nefret ettim!
Aslında kitabın başından beri iyi olmadığı ve olmayacağı hakkında o kadar çok uyarmıştı ki... Şimdi ona kızmaya çok da hakkımız yok gibi geliyor. Ama Naz’a kapılmak o kadar kolaydı ki, elbette tüm uyarılarını görmezden geldim.
Off, Naz muhteşemdi! ❤️
Ben acil 2.kitaba koşuyorum!
”Sana âşığım, Karissa."
Kaşık elimde donakaldım ve dikkatle ona baktım. "Ben de seni seviyorum."
"Hayır... Ben seni sadece sevmiyorum," dedi. "Sana
âşığım."
Ses tonu o kadar içtendi ki tüylerim diken diken oldu. "Bir fark var mı?"
"Var," dedi. "Birini sevdiğin zaman onun için en iyi olanı istersin... Ama ona âşıksan, onu kendin için istersin. Ve bu ikisi her zaman aynı şey değil. Sırf seni istiyor olmam senin için en iyisi olduğum anlamına gelmez... Değilim. Olmadığımı biliyorum. Bununla barışmak hiç kolay değil. Çünkü gitmene izin vermem, hemen şimdi beni terk etmene izin vermem gerektiğini biliyorum ama bunu yapamıyorum. Yapamam. Bencilim ve sana âşığım. Seni kendime saklamaktan başka hiçbir şey istemiyorum."
!Serinin ikinci kitabı Ruhumdaki Canavar yorumunu okumak isterseniz: tık tık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder