5 Kasım 2021 Cuma

Bir Kış Gecesi Masalı: Ayı ve Bülbül || Katherine Arden

 Kitabı incelemek için:Goodreads
***
Vasya ve kardeşleri, Rus ormanlarında yılın çoğuna hâkim olan çetin kış mevsimini ateşin etrafında
toplanıp, bakıcılarının anlattığı masalları dinleyerek geçirir. Bu masalların içinde Vasilisa en çok mavi gözlü
Buz İblisi’nin hikâyesini dinlemeyi sever. Yaşlı köylüler ise Buz Kralı’ndan korkmakta ve evlerini ondan koruyan ruhları ödüllendirmektedir.

Yıllar sonra Vasya’nın üvey annesinin gelişiyle tüm hayatları değişir. Kadın, ev perilerinin uzaklaştırılmasını emreder ve onları ödüllendirmeyi yasaklar. Vasya bunun kötü talihe işaret olduğunun
farkındadır ve çok geçmeden peş peşe gelen felaketler köyün yakasını bırakmaz.

Tehlike yaklaştıkça Vasya, ailesini bekleyen tehditten onları korumaya çalışır. Ancak bu mücadelesi onu hiç
tahmin edemeyeceği bir maceraya sürükleyecek, bakıcısının anlattığı masalların gerçeğe dönüştüğü yepyeni dünyalar keşfetmesini sağlayacaktır.
***
Ayı ve Bülbül okuduğum en farklı ve en güzel kitaplardan biri oldu! Yani ne desem, nasıl anlatsam bilemiyorum. Çok çok güzeldi.😍

”Ölmek kolay,” diye yanıtladı bannik. “Yaşamak ise zordur. Beni unutma, Vasilisa Petrovna.”

Kitabımız Vasilisa doğmadan öncesinde başlıyor. Vasya’nın annesi Marina, daha Vasya doğmadan önce, kendi annesinden miras aldığı bazı yeteneklerinin ona aktarılacağının farkındaydı. Her şeyi göze alarak Vasya’nın doğmasını bekliyor ve doğum sırasında da hayatını kaybediyor. Babası, kardeşleri ve bakıcıları Dunya ile birlikte büyüyor. Küçücük bir çocukken bile söz dinlemeyen, ele avuca sığmayan ve fazlasıyla cesur bir kız oluşu çevreleri tarafından pek hoş karşılanmıyor ve annesinden hatta büyükannesinden aldığı mirasla köydeki fısıldaşmalar başlıyor. Marina’nın ölümünün ardından uzun yıllar geçtikten sonra artık Dunya’nın da iyice yaşlanmasıyla artık Vasya’yla başa çıkamayacağını düşünen Piyotr evlenmeye karar veriyor ve kötü üvey anne, Anna, hikayeye dahil oluyor. Kötü bir karakter yetmiyor tabii ve Rahip Konstantin de köye yerleşerek hikayemize dahil oluyor. Anna ve Konstantin halkı koruyan ev perilerinin uzaklaşması için el birliğiyle çalışıyor ve köyde bir dizi felaket yaşanmaya başlıyor.
Öncelikle kitabın yavaş ilerleyen bir kurgusu var. Asıl olayların başlangıcına gelişimiz uzun bir zaman alıyor. Fakat bu asla kitabın zor okunacağını, okurken yoracağını ya da sıkacağını düşündürmesin size, ben okumaya başladığım andan itibaren hikayeye kapıldım ve gittim. Neler olacağının merakını bir an bile kaybetmedim. Yazarın enfes anlatımının ve kurgunun ilmek ilmek işlenişinin mükafatı tabii bu tamamiyle. Gerçekten okurken kurgunun nasıl güçlü olduğunu, o masalsı anlatımının akıcılığını görünce hak vereceksiniz bana. Seriye özenli, detaylı ve gayet başarılı bir başlangıç olmuş bence. Ayrıca kitap Rus folkloruna ait çok fazla şey de barındırıyor içinde. Bu yönünü de çok sevdim okurken.😍

“Tüm hayatım boyunca bana ‘gel’ ya da ‘git’ dendi. Bana nasıl yaşayacağım, nasıl ölmem gerektiği söylendi. Bir adamın hizmetçisi ve zevkini gidermesi için kısrağı olmalıyım ya da duvarların arasına kendimi kapatıp soğuk, sessiz bir tanrıya bedenimi adamalıyım. Kendi seçtiğim yol olacağını bilsem cehennemin ağzına yürürdüm. Benim adıma karar verilmiş yüz yıl yaşayacağıma yarın ormanda ölmeyi tercih ederim.”

Vasya’yı başından beri çok sevdim gerçekten. Cesaretine, açık sözlülüğüne, ele avuca sığmaz haline ve bulunduğu şartlarda kadınlara çizilmiş profili kabullenmeyip sınırları zorlamasına bayıldım!
Morozko’yu henüz çok az görebilmiş olsak da ben şimdiden onu sevdiğimi söyleyebilirim. Kitaba dahil olduğu kısacık anlarda bile enerjisini hissetmemek mümkün değildi bence. Henüz çözemediğimiz çok fazla gizemi var ama bence Morozko’yu keşfetmek inanılmaz keyifli olacak.😏
Ephesus Yayınları’nın şahane baskısına bayıldığımı bir kez de buradan söyleyeyim. Şömizi, cildi, özel boyutu derken ortaya harika bir iş çıkmış gerçekten. Okuyucusunu düşünen güzel baskıların yeri her zaman başka oluyor bence.❤️
Seriye devam etmek için ise kesinlikle sabırsızlanıyorum. Bundan sonra Vasya’nın neler yaşayacağının, Morozko’nun gizemlerinin çözülüşünün ve ilişkilerinin nasıl ilerleyeceğinin merakıyla kıvranıyorum.🙊

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder