Kitabı incelemek için: Goodreads
***
HAYATINI ÖZGÜRCE YAŞAMAK İSTİYORSAN ÖNCE GEÇMİŞİNLE YÜZLEŞMELİSİN…
UMUTSUZ, Sky’ın hikâyesiydi.
Şimdi olaylara Holder’ın gözünden bakmanın zamanı.
Yeni Bir Umut’ta, Sky’ın çocukluğunda yaşanan olayların Holder’ı ve ailesini nasıl etkilediği gözler önüne serilirken, bir yandan da bu iki yaralı ruhun birbirini nasıl iyileştireceğine tanık olacaksınız.
***
Umutsuz’u okuyalı oldukça uzun bir süre geçti. Yeni Bir Umut’u okuyacak gücü bulamamıştım o zamanlar. Ve nihayet bir anda seriyi tamamlamaya karar verip başladım okumaya. Bir gün içinde de bitti zaten. Öyle bir aktı gitti ki, anlatamam.
Umutsuz’da her şeyi bize Sky anlatmıştı. Yeni Bir Umut’ta ise artık Dean Holder’ı dinliyoruz. Aslında ikisinde de aynı şeyleri okuyoruz, bu size sıkıcı gibi gelebilir fakat burada Colleen Hoover’ın enfes anlatımı devreye giriyor ve kendinizi okumaktan alamıyorsunuz. CoHo kitapları söz konusu olduğunda benim için başka bir seçenek olmuyor zaten. Bu kadar sade bir anlatımla bu kadar etkileyici olmayı nasıl başarıyor bilmiyorum, şimdiye dek okuduğum hiçbir kitabından pişmanlık duymadım.
“Onu hak etmiyordum. Anlayışını ve bana hissettirdiklerini hak etmiyordum. Gülüp onu kollarımın arasına aldım ve dudaklarımı onunkilere yaklaştırdım. “Seni yaşıyorum Sky,” dedim dudaklarına doğru. “Seni doya doya yaşıyorum.”
Dean Holder ve ikiz kardeşi Les, daha küçük birer çocukken en yakın arkadaşları Hope’u kaybediyorlar. Yani aslında Dean Hope’un bir arabaya bindirilip kaçırılmasına şahit oluyor fakat ne olduğunun farkına varamıyor. Annesine gördüklerini anlattığında pek ciddiye alınmıyor. Fakat daha sonra gerçek ortaya çıktığında, onu yalnız bıraktığını ve Hope’un bu yüzden kaçırıldığını düşündüğü için hep kendini suçluyor. Yıllarca Les ile birlikte Hope’u aramasına rağmen ona ulaşamıyorlar. Ve on yedi yaşlarına geldiklerinde Les intihar ediyor. Hayatında en çok sevdiği iki kızı da kaybeden Dean elbette suçu yine kendinde buluyor. Les’in gidişi, okuldaki dedikodular derken işler içinden çıkılmaz bir hale gelince bir yıl babasının yanında kalmak zorunda kalıyor. Bir yılın sonunda tekrar annesinin evine döndükten sonra markette bir kız görüyor. Ve gördüğü an onun Hope olduğunu düşünüyor. Fakat sonra, adının Sky olduğunu öğreniyor. Ama yine de onun Hope olup olmadığından emin olamıyor. Onunla vakit geçirmek için elinden geleni yapıyor ve bu süre zarfında Sky’a aşık olması kaçınılmaz oluyor. Bundan sonra ise Sky ve Hope arasındaki bağlantının ne olduğunu, Les’in intihar nedenini, geçmişlerindeki sıraları adım adım öğreniyoruz.
Sky’ı gerçekten çok seviyorum ve bu kadar güçlü oluşuna hayranım. Umutsuz’u okuduğumda da çok sevmiştim. Fakat her şeyi Dean Holder’ın gözünden okumak çok daha etkili, çok daha güzeldi benim için. Onun bu kadar sevgi dolu, bu kadar anlayışlı olmasına bayılıyorum. Les’e yazdığı mektuplarda içindeki o ‘umutsuz’u görmek ne kadar kalbimi kırdıysa, Sky ile mesajlaşmaları, sürekli birbirleri ile uğraşmaları o kadar eğlendirdi beni.
Ayrıca Dean Holder’a bayılmamak elde değil bence.😍 Böyle bir seçeneğin varlığına inanmıyorum şahsen.😂
Geçmişlerindeki gerçek kısmını düşünmek bile istemiyorum. Olanları okumak yine kalbimi paramparça etti.
Ama bu CoHo kitaplarının kaçınılmaz sonu. Her seferinde hem ayaklarımı yerden kesiyor hem de kalp kırıklığıyla uğraşmak zorunda bırakıyor. Ama ne yaparsa yapsın seviyorum bu kadını, yazdıklarını.🙊
Anlattıklarıma hazırlıklıysanız Umutsuz ve Yeni Bir Umut’a şans vermelisiniz.
cok gzl olms yzn ellrn drt grmsn
YanıtlaSilsçs kib aeo